Search Results
Boş arama ile 76 sonuç bulundu
- Sağlıkta Devrim: Yapay Zeka Destekli Sağlık Uygulamalarının Geleceği
Sağlık sektörü, teknolojinin etkisiyle hızla dönüşüyor. Özellikle yapay zeka destekli sağlık uygulamaları , hastalık teşhisinden tedavi planlamasına kadar birçok alanda devrim yaratıyor. Peki, bu yenilikçi teknoloji neden bu kadar önemli ve günlük hayatımızı nasıl etkiliyor? Bu yazıda, yapay zekanın sağlık sektöründeki rolünü, sunduğu fırsatları ve geleceğini keşfedeceğiz. Yapay Zeka Destekli Sağlık Uygulamaları Nelerdir? Yapay zeka, sağlıkta verileri analiz ederek insan hayatını kolaylaştıran çözümler sunuyor. Örneğin, AI destekli teşhis sistemleri, röntgen veya MR gibi görüntüleri inceleyerek doktorlara hastalıkların erken teşhisinde yardımcı oluyor. Ayrıca, hasta takibi ve kişiselleştirilmiş tedavi planları gibi alanlarda da kullanılıyor. Türkiye’de de bu teknolojinin kullanımı giderek artıyor; özellikle büyük hastaneler ve sağlık girişimleri yapay zekaya yatırım yapıyor. Yapay Zekanın Sağlık Sektöründeki Faydaları Yapay zekanın sağlıkta sunduğu avantajlar saymakla bitmiyor: Hız ve Doğruluk: Makine öğrenimi sayesinde, teşhis süreçleri hem daha hızlı hem de daha doğru hale geliyor. Kişiselleştirme: Makine öğrenimi tıp alanında, her hastaya özel tedavi planları oluşturulabiliyor. Maliyet Tasarrufu: Erken teşhis ve verimli süreçler, hem hastalar hem de sağlık sistemleri için ekonomik fayda sağlıyor. Bu yenilikler, özellikle pandemi gibi zorlu dönemlerde sağlık sisteminin yükünü hafifletiyor. Zorluklar ve Endişeler Elbette, her teknolojide olduğu gibi yapay zekanın da bazı zorlukları var. Veri gizliliği, algoritmaların güvenilirliği ve etik kaygılar, bu alanda sıkça tartışılıyor. Örneğin, hastaların kişisel verilerinin korunması büyük bir önem taşıyor. Ayrıca, yapay zekanın doktorların yerini tamamen alamayacağı da unutulmamalı; bu teknoloji, bir destek aracı olarak en iyi sonucu veriyor. Gelecekte Yapay Zeka ve Sağlık Yapay zeka sağlık çözümleri , önümüzdeki yıllarda daha da yaygınlaşacak gibi görünüyor. Uzmanlar, yapay zekanın kanser teşhisi, genetik analizler ve hatta ameliyatlarda daha aktif rol oynayacağını öngörüyor. Türkiye’de de bu alandaki yatırımlar artarsa, sağlık hizmetlerinin kalitesi yükselebilir. Yapay zeka destekli sağlık uygulamaları, hem hastalar hem de sağlık profesyonelleri için büyük bir potansiyel barındırıyor.
- #PoliseNedenHaram: Polis Maaşları ve Adalet Tartışmaları
Son günlerde Twitter'da #PoliseNedenHaram etiketiyle başlayan tartışmalar, polislerinin maaşları ve hakları üzerine yoğun bir ilgi çekti. Polise Neden Haram: Tartışmanın Kökeni #PoliseNedenHaram etiketi, polislerin maaşlarının ve haklarının diğer kamu çalışanlarına kıyasla yetersiz olduğu iddiasıyla ortaya çıktı. Twitter'da 200.000'den fazla paylaşımda kullanılan bu etiket, özellikle polis maaşlarının medyada yanlış veya abartılı bir şekilde sunulduğuna dair eleştirileri içeriyor. Örneğin, bir kullanıcı, "Polis maaşını yalan yanlış rakamlarla paylaşıp zamla çok yüksek maaş alacaklarını söyleyen haber kanalları, buyrun dekont, bordro paylaşın görelim," diyerek medyadaki haberlere tepki gösterdi. Başka bir paylaşımda ise, "Öğretmenin maaşı 81.650 ₺ oldu diye başlık atmazsanız, varsa yoksa polis maaşı, 54 bin maaş alan polis yüzde 15 zamla nasıl 70 bin buluyorsunuz?" ifadeleriyle maaş hesaplamalarındaki tutarsızlıklara dikkat çekildi. 2025 Polis Maaşları: Güncel Rakamlar 2025 Temmuz ayında memur maaşlarına yapılan %15,57'lik zam, polis maaşlarını da etkiledi. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından açıklanan enflasyon verilerine dayanan bu zam, polis memurlarının maaşlarını şu şekilde güncelledi: Derece Meslek Eski Maaş (TL) Yeni Maaş (TL) 8/1 Polis Memuru 58.938 68.114 3/1 Başkomiser 64.481 74.520 Bu rakamlar, NTV ve Milliyet gibi güvenilir haber kaynaklarından alınmıştır. Ancak, sosyal medyada bu rakamların medyada yanlış aktarıldığı veya ek ödemeler olmadan eksik gösterildiği yönünde eleştiriler mevcut. Diğer Meslek Gruplarıyla Karşılaştırma #PoliseNedenHaram tartışmasında, polis maaşlarının özellikle öğretmen maaşlarıyla karşılaştırıldığı görülüyor. Aynı zam oranıyla öğretmen maaşları da güncellendi: Derece Meslek Eski Maaş (TL) Yeni Maaş (TL) 1/4 Öğretmen 52.906 61.139 1/4 Uzman Öğretmen 58.663 67.796 Bu tablo, NTV gibi kaynaklardan derlenmiştir. Görüldüğü üzere, 8/1 derecesindeki bir polis memurunun maaşı, 1/4 derecesindeki bir uzman öğretmenin maaşına oldukça yakın. Ancak, Twitter'da öğretmen maaşlarının 81.650 TL olduğu yönünde iddialar yer alıyor. Bu rakam, muhtemelen daha yüksek dereceli öğretmenler veya ek ödemeler (örneğin, ek ders ücretleri) dikkate alındığında ortaya çıkıyor. Standart maaşlar için yukarıdaki rakamlar geçerlidir. Sosyal Medyadaki Eleştiriler ve Yanlış Anlamalar Twitter'daki #PoliseNedenHaram etiketi altında, polis maaşlarının medyada yanlış aktarıldığına dair yoğun eleştiriler mevcut. Kullanıcılar, haber kanallarının polis maaşlarını abartılı bir şekilde sunduğunu ve gerçek maaşların daha düşük olduğunu savunuyor. Örneğin, bir paylaşımda, "Yeni başlayan polis maaşına 60 bin yazan aptallar var. Buyrun yeni başlayan polis maaşı," denilerek medyadaki rakamların doğruluğu sorgulanıyor. Bu eleştiriler, maaşların hesaplanma şekli ve ek ödemelerin (örneğin, fazla mesai veya risk tazminatı) dikkate alınıp alınmadığı konusundaki kafa karışıklığını yansıtıyor. Ayrıca, polislerin çalışma koşulları da tartışmanın bir parçası. Polisler, gece nöbetleri, uzun mesai saatleri ve yüksek riskli görevler gibi zorlu koşullarda çalışıyor. Buna rağmen, diğer meslek gruplarının (örneğin, icra memurları veya gece nöbeti tutan hemşireler) ek ödemelerden daha fazla yararlandığı iddia ediliyor. Bu durum, polislerin haklarının diğer meslek gruplarıyla eşitlenmesi gerektiği yönündeki talepleri güçlendiriyor. Olası Çözümler #PoliseNedenHaram tartışmasının çözümü için şu öneriler öne çıkıyor: Doğru Bilgilendirme: Medyanın maaş rakamlarını doğru ve şeffaf bir şekilde sunması, yanlış anlamaların önüne geçebilir. Ek Ödemeler: Polislerin fazla mesai, gece nöbeti veya riskli görevler için ek ödemeler alması sağlanabilir. Yasal Düzenlemeler: Polis maaşlarını ve haklarını düzenleyen yasaların, diğer meslek gruplarıyla eşitlik sağlayacak şekilde gözden geçirilmesi. Toplumsal Farkındalık: Sosyal medya kampanyaları, polislerin haklarına dikkat çekmek ve karar vericileri harekete geçirmek için etkili bir araç olabilir. #PoliseNedenHaram, Türk polislerinin maaşları ve hakları konusundaki adaletsizlik algısını yansıtan önemli bir tartışma başlattı. 2025 Temmuz zammıyla maaşlar artsa da, sosyal medyada bu artışların yetersiz olduğu ve medyada yanlış aktarıldığı yönünde eleştiriler devam ediyor. Kaynaklar: NTV - Polis Memuru ve Komiser Maaşları 2025 Milliyet - Polis Maaşı 2025 NTV - Öğretmen Maaşları 2025
- Türkiye'de Orman Yangınları: Nedenleri, Etkileri ve Çözüm Önerileri
Türkiye'nin Ciğerleri Yanıyor Türkiye'nin ormanları yanarken, siz nerede duruyorsunuz? Temmuz 2025 itibarıyla, özellikle İzmir, Manisa ve Hatay'da devam eden orman yangınları, 50 binden fazla kişinin tahliyesine neden oldu ve doğaya büyük zarar verdi. Reuters'in bildirdiğine göre, yangınlar iki kişinin hayatını kaybetmesine yol açarken, bir grup kundaklama iddiasıyla gündeme geldi. Bu yazıda, Türkiye'de orman yangınları nın nedenlerini, etkilerini ve bu felaketi önlemek için neler yapılabileceğini ele alacağız. Amacımız, hem bilgilendirmek hem de bu konuda farkındalık yaratmak. Türkiye'de Orman Yangınlarının Nedenleri Orman yangınları, birden fazla faktörün bir araya gelmesiyle ortaya çıkar. İşte orman yangınları nedenleri arasında öne çıkanlar: Hava Koşulları: 2025 yazında Türkiye, rekor sıcaklıklarla karşı karşıya kaldı. İzmir'de sıcaklıklar mevsim normallerinin 5-10°C üzerine çıkarken, 40-50 km/sa hızındaki rüzgarlar yangınların hızla yayılmasına neden oldu. Düşük nem seviyeleri de bitki örtüsünü daha yanıcı hale getirdi. İnsan Faktörü: Yangınların %89'u insan kaynaklıdır. Sigara izmaritleri, kamp ateşleri veya kasıtlı kundaklamalar bu felaketin başlıca sebeplerindendir. Örneğin, Temmuz 2025'te bir grup kundaklama suçlamasıyla gündeme geldi. Doğal Nedenler: Şimşek düşmesi gibi doğal olaylar Türkiye'de nadir olsa da, yangınların küçük bir kısmını tetikleyebilir. Neden Açıklama Hava Koşulları Yüksek sıcaklık, güçlü rüzgarlar ve düşük nem yangınları tetikler. İnsan Faktörü İhmal, kasıtlı kundaklama veya elektrik hatları arızaları yangına yol açar. Doğal Nedenler Şimşek gibi olaylar nadiren yangın başlatır. Yangınların Etkileri: İnsan, Doğa ve Ekonomi Yangınların etkileri , sadece ormanlarla sınırlı değil; insan hayatı, ekonomi ve çevre üzerinde de derin izler bırakıyor: İnsanlara Etkisi: Temmuz 2025'te İzmir'de insanlar kişi tahliye edildi, iki kişi hayatını kaybetti. Duman solunumu nedeniyle onlarca kişi yaralandı. Ekonomik Kayıp: Yangınlar, tarım arazilerini, zeytinlikleri ve orman ürünlerini yok ederek çiftçilere ve yerel ekonomiye zarar verdi. İzmir Adnan Menderes Havalimanı'nın geçici kapanışı turizmi etkiledi. Çevresel Zarar: 2024'te 120 bin hektar orman yanarken, 2025'te bu rakamın artması bekleniyor. Biyolojik çeşitlilik kaybı ve toprak erozyonu ciddi tehditler arasında. Sosyal Etkiler: Tahliyeler, göç ve psikolojik travma, yangınların toplum üzerindeki uzun vadeli etkileridir. Etkilenen Alan Detaylar İnsan Hayatları Can kaybı, yaralanmalar ve tahliyeler. Ekonomi Tarım, turizm ve orman ürünlerinde kayıplar. Çevre Biyolojik çeşitlilik kaybı, toprak erozyonu, hava kirliliği. Toplum Göç, psikolojik travma ve toplulukların yerinden edilmesi. Güncel Durum: 2025 Türkiye Yangınları Temmuz 2025 itibarıyla, 2025 Türkiye yangınları özellikle İzmir, Manisa ve Hatay'da devam ediyor. Al Jazeera, İzmir'deki yangınların Seferihisar ve Menderes ilçelerinde hızla yayıldığını, havalimanının uçuşları durdurduğunu bildirdi. CNN'e göre, yangınlar Manisa ve Hatay'a da sıçradı. Hükümet, 1000'den fazla itfaiyeci, 14 helikopter ve 4 su bombardıman uçağıyla müdahale ediyor. Ancak, halk ve muhalefet, yetersiz ekipman ve yavaş müdahale nedeniyle eleştirilerde bulunuyor. Sivil toplum kuruluşları ve gönüllüler, tahliye ve yardım çalışmalarına destek veriyor. Çözüm Önerileri: Orman Yangınlarını Önlemek Orman yangınlarını önlemek için hem kısa hem de uzun vadeli çözümler şarttır: Önleyici Tedbirler: Orman bekçiliği, yangın koridorları ve su kaynaklarının artırılması yangın riskini azaltabilir. Hızlı Müdahale: Eğitimli personel, modern ekipmanlar ve havadan müdahale kapasitesinin güçlendirilmesi gerekiyor. Örneğin, Türkiye'nin yangın söndürme uçaklarının sayısı artırılmalı. Toplum Bilinçlendirmesi: Yangın riskleri hakkında eğitim kampanyaları ve ihmale karşı cezalar etkili olabilir. İklim Değişikliğiyle Mücadele: Sera gazı emisyonlarını azaltmak, yangınların sıklığını ve şiddetini düşürebilir. Çözüm Önerisi Açıklama Önleyici Tedbirler Yangın koridorları, su kaynakları ve gözetleme sistemleri. Hızlı Müdahale Eğitimli ekipler, modern ekipmanlar ve havadan müdahale. Toplum Bilinçlendirmesi Eğitim kampanyaları ve cezai yaptırımlar. İklim Değişikliği Sürdürülebilir politikalar ve emisyon azaltımı. Küresel Bakış Açısı: Türkiye ve Dünya Türkiye'deki yangınlar, küresel iklim değişikliğinin bir yansımasıdır. Yunanistan'da da benzer şekilde 2025 yazında yangınlar 432 bin dönüm araziyi yok etti. Uluslararası örnekler, yangın yönetiminde erken uyarı sistemleri ve toplu müdahale stratejilerinin önemini gösteriyor. Türkiye, bu deneyimleri benimseyerek yangınla mücadele kapasitesini artırabilir. Sonuç: Hepimiz Sorumluyuz Türkiye'de orman yangınları , sadece bir doğa felaketi değil, aynı zamanda hepimizin ortak sorumluluğudur. Yangınların nedenlerini anlamak, etkilerini değerlendirmek ve önleme yöntemlerini hayata geçirmek için şimdi harekete geçmeliyiz. Siz de bu konuda farkındalık yaratmak için yazıyı paylaşabilir, yangın önleme kampanyalarına destek verebilirsiniz. Doğamızı korumak için hep birlikte çalışalım! Kaynaklar: Reuters: Wildfires kill two in western Turkey Al Jazeera: Turkiye battles wildfires in Izmir CNN: Turkey wildfires evacuations Statista: Turkey Deforestation Rates
- Tekirdağ mutfağının eşşiz lezzetleri
Trakya Bölgesi'nin gözde şehri Tekirdağ, sadece tarihi ve kültürel zenginlikleriyle değil, mutfağındaki eşsiz lezzetlerle de adından söz ettiriyor. Şehir, yüzyıllardır süregelen geleneksel tatları ve yöresel ürünleriyle hem yerel hem de ulusal düzeyde büyük bir öneme sahip. Türk yemekleri arasında önemli bir yeri olan Tekirdağ mutfağı, yemek isimleri yle de dikkat çekiyor. Tekirdağ’a özgü yemekler ve içecekler, hem bölge halkının hem de ziyaretçilerin ilgisini çekiyor. İşte Tekirdağ’ın lezzetli ve geleneksel tatları… TEKİRDAĞ MUTFAĞININ YILDIZI: TEKİRDAĞ KÖFTESİ Tekirdağ Köftesi, şehrin en meşhur ve sevilen yemeği olarak Türk mutfağı yemekleri arasında öne çıkmaktadır. Kaliteli etin titizlikle seçilmesi ve özel bir hazırlık süreciyle yapılan bu köfte, sadece Tekirdağ’da değil, tüm Türkiye'de tanınmaktadır. En güzel yemeği olarak kabul edilen Tekirdağ Köftesi, Türk yemeği kategorisinde kendine sağlam bir yer edinmiştir. Ekmek, soğan, sarımsak ve etin kıyma makinesinden geçirilmesiyle elde edilen karışıma, kimyon, tuz ve karabiber eklenip dinlendirilir. Ardından, Tekirdağ’a özgü ince kısa parmak şeklinde şekillendirilip, odun ateşinde pişirilerek, piyaz, acı sos ve ızgara yeşil biberle servis edilir. PEYNİR HELVASI Peynir Helvası, Tekirdağ’a özgü bir tatlı olarak Türk mutfağı yemekleri arasında önemli bir yere sahiptir. Yörede üretilen taze peynir, bu tatlının ana malzemesini oluşturuyor. Peynirin yağından arındırılmadan yapılan bu tatlı, buğday unu, toz şeker ve yumurta sarısıyla karıştırılarak pişiriliyor. Türkiye yemek kültürü açısından önemli olan bu tatlı, şehrin köylerinde üretilen sütle yapılan peynirin lezzetinin sırrını oluşturuyor. TEKİRDAĞ KİRAZI Tekirdağ Kirazı, son yıllarda şehrin en bilinen ve simgesel ürünlerinden biri haline gelmiştir. Her yıl düzenlenen "Geleneksel Tekirdağ Kiraz Festivali", bu lezzetli meyvenin tanıtılmasına büyük katkı sağlıyor. Kirazlar, bölgedeki geleneksel yöntemlerle yetiştirilir ve bu sayede, hem tatları hem de kaliteleriyle büyük ilgi görür. Türk yemekleri listesi ne adını yazdıran bu kirazlar, Tekirdağ’ın en iyi yemekler arasında yer alır. HAYRABOLU TATLISI Tekirdağ’ın Hayrabolu ilçesine ait olan Hayrabolu Tatlısı, bölgenin en sevilen tatlılarından biridir. Yemek Türkiye mutfağında adı sıkça geçen bu tatlı, peynir, yumurta ve un (ya da irmik) ile yapılır. Şekli, Kemalpaşa Tatlısı'na benzese de, tadı ve boyutuyla farklılık gösterir. Yüksek kalorisi nedeniyle genellikle yaşlılar ve hastalar tarafından tercih edilmez, ancak tatlının benzersiz lezzeti, onu Tekirdağ’ın vazgeçilmez tatları arasına sokar. TEKİRDAĞ KARPUZU Tekirdağ, karpuz üretimiyle de ünlüdür. Şehirde, özellikle Seymen Köyü’nde yetiştirilen karpuzlar, meyve kalitesiyle adından söz ettirir. Bu karpuzlar, "Ferhadanlı Karpuzu" adıyla da bilinir ve bölgeye özgü yöntemlerle yetiştirilir. Dünyanın en meşhur yemekleri arasında gösterilen bu karpuzlar, iller yemekler kategorisinde Tekirdağ’a ait olan tatlar arasında yer alır. BULAMA Bulama, Tekirdağ’da kahvaltı sofralarının vazgeçilmez bir parçasıdır. Sıvı pekmezden farklı olarak katı formda yapılan bulama, üzüm şırasından elde edilir. Bu geleneksel kahvaltılık, şehrin birçok köyünde üretilir ve özel bir karışım ile katılaştırılır. Tekirdağ da güzel yemek yerleri nde servis edilen bu tatlı, sabah kahvaltılarının yanına oldukça yakışan bir alternatif sunar. BOZA Kış aylarının vazgeçilmezi olan boza, Tekirdağ’da özellikle Çorlu ilçesinde üretilir. Darı irmiği, şeker ve su ile yapılan boza, içerdiği vitamin ve minerallerle vücuda enerji verir. Dünyanın en meşhur yemekleri arasında sayılmasa da, bu içecek Türk mutfağı yemekleri listesinde kendine yer bulur. Dünya mutfağının en ünlü yemekleri arasında yer almasa da, boza, yemekler Türk kategorisinde önemli bir yer tutar. Çinko, kalsiyum ve demir gibi önemli besin öğeleri barındıran boza, aynı zamanda bağışıklık sistemini güçlendirir. Her yıl düzenlenen "Geleneksel Boza Festivali" ile boza, Tekirdağ’ın geleneksel içeceklerinden biri haline gelir. ZEYTİN VE ZEYTİNYAĞI Tekirdağ’ın Şarköy ilçesi, zeytin üretimi açısından oldukça önemli bir yere sahiptir. Bu bölge, Akdeniz ile Karadeniz arasında bir geçiş iklimine sahip olduğu için zeytin yetiştiriciliği için oldukça uygundur. Şarköy’de üretilen zeytinler, geleneksel yöntemlerle işlenir ve sofralık zeytin ile zeytinyağı olarak Türkiye'nin farklı köylerine gönderilir. Bu doğal ürünler, Tekirdağ mutfağının en sağlıklı ve lezzetli bileşenlerindendir. MANDA YOĞURDU Manda yoğurdu, Tekirdağ’ın Saray ilçesi ve Kırklareli bölgesinde üretilen bir yoğurt çeşididir. Manda sütünden yapılan bu yoğurt, koyu kıvamı ve özel lezzetiyle dikkat çeker. Türk mutfağı yemekleri içinde özellikle koyu kıvamı ve lezzetiyle ön plana çıkar. Manda yetiştiriciliği, Trakya’nın kuzeydoğusunda özellikle Saray ilçesinde yoğun olarak yapılmaktadır ve bu bölgedeki mandalardan elde edilen sütle yapılan yoğurtlar, yerel pazarlarda büyük rağbet görmektedir. TEKİRDAĞ PEYNİRİ Tekirdağ Peyniri, Trakya’nın en bilinen peynir çeşitlerinden biridir. Şehirde yetiştirilen süt veren hayvanlardan elde edilen sütle yapılan bu peynir, ülke genelinde tanınan bir marka olmuştur. Hem küçükbaş hem de büyükbaş hayvancılığın yapıldığı bölgede farklı peynir çeşitleri üretilir ve Tekirdağ Peyniri, bu çeşitler arasında en iyi yemekler arasında yer alır. BAĞ ÜRÜNLERİ Tekirdağ’da bağcılık, bölgenin en önemli tarımsal faaliyetlerinden biridir. Mayalanarak veya fermente edilerek üretilen bağ ürünlerinden çeşitli içecekler elde edilir. Bu içecekler, Tekirdağ’ın geleneksel kültürünün bir parçası haline gelmiştir ve dünyada birçok ülkeye ihraç edilmektedir. Şarköy, bağcılıkla ünlü bu içeceklerin merkezi olarak Tekirdağ’ın marka değerini yükseltmektedir.
- Türkiye Ekonomisinin Adsız Kahramanı: Tekirdağ
Türkiye ekonomisinin adsız bir kahramanı var. Üreten, ürettiğini yurt dışına çıkaran, vergisini veren ama ne yazık ki, diğer büyükşehirler arasında adı yeterince duyulmayan bir kahraman: Tekirdağ. Türkiye'de 10 kent sayın dendiğinde pek azının aklına Tekirdağ'ın adını saymak gelir. Oysa Tekirdağ Türkiye ekonomisinin pek çok göstergesinde ilk 10 il arasında yer alıyor. İharcat verilerinde beşinci sırada Ticaret Bakanlığı 2025 yılı şubat ayı verilerine göre Tekirdağ'dan yapıla ihracat giderek artıyor. Tekirdağ ihracatın yüzde 5'lik payını oluşturuyor. En çok ihracat yapılan iller sıralamasında birinci sırada bulunan İstanbul'un payı yüzde 20,9. Verilere göre geçtiğimiz şubat ayında bir önceki yılın şubat ayına kıyasla ihracat yüzde 1,2 artarak, toplam 1 milyar 32 milyon dolar değerinde ihracat yapıldı. Kişi başı ortalama yıllık vergide 7'nci sırada Hazine ve Maliye Bakanlığı verileri de Tekirdağ'ın ekonomik olarak önemini gözler önüne seriyor. Tekirdağ, kişi başına ortalama yıllık vergi tahsilatında yedinci sırada bulunuyor. Verilere göre, Tekirdağ'da kişi başına ortalama yıllık vergi tahsilatı tutarı 63 bin 847 lira oldu. Verilere göre kişi başına ortalama yıllık vergi tahsilatı en yüksek olan il Kocaeli oldu. Kocaelini 227 bin 896 lira ile İstanbul, İstanbul'u ise sırasıyla İzmir ve Ankara takip etti. Kişi başı ortalama yıllık vergide iller sıralaması şöyle: Kocaeli, İstanbul, İzmir, Ankara, Mersin, Yalova, Tekirdağ, Bursa, Antalya ve Muğla. Tekirdağ ekonomisi büyüyor. En çok vergi tahsil edilen 9'ncu şehir Hazine ve Maliye Bakanlığı'nın 2024 yılı verilerine göre Tekirdağ'dan 2024 yılında 74,5 milyar tl vergi tahsil edildi. Bu rakamlarla Tekirdağ, ekonomisyle en çok vergi tahsil edilen 9'ncu şehir oldu. Verilere göre, en çok vergi tahsil edilen iller sıralaması şöyle: İstanbul, Ankara, Kocaeli, İzmir, Bursa, Mersin, Antalya, Adana, Tekirdağ, Hatay.
- Türkiye'deki sığır sayısı artıyor... 16 milyon 824 bin sığır var
Türkiye İstatistik Kurumu ( TÜİK ) 2024 yılına ilişkin hayvansal üretim istatistiklerini açıkladı. Açıklanan istatistiklere bakıldığında Türkiye'deki büyükbaş hayvan sayısı 2023 yılıyla kıyaslandığında yüzde 4,2 yakseliş gösterdi. Açıklanan verilere bakıldığında Türkiye'de toplam 16 milyon 824 bin 208 sığır, 162 bin 51 tane ise manda bulunuyor. TÜİK tarafından açıklanan veriler dikkate alındığında, küçükbaş hayvan sayısının da büyükbaş hayvan sayısına benzer olarak yükseldiği gözlemleniyor. Verilere göre, 2023 yılılda 52 milyon 363 bin 410 olan küçükbaş hayvan sayısı 54 milyon 902 bin 668'e yükseldi. Bu yükselişle birlikte, Türkiye'deki küçükbaş hayvan sayısı yüzde 4,8 oranında artmış oldur. Açıklanan verilere bakıldığında, Türkiye'deki büyükbaş ve küçükbüş hayvan sayılarıyla birlikte Türkiye'deki sığır sayısı da belli oldu. Türkiye'de verilere göre toplam 16 milyon 824 bin 208 sığır var.
- Tekirdağ’da ulaşım ücretleri Ankara İstanbul’la yarışıyor, otobüsçüler ise yetersiz buluyor
UKOME kararıyla Tekirdağ’da ulaşıma gelen 25 zam kentte uygulanmaya başladı. Kararın ardından yüzde 60 zam talebi gerçekleşmeyen taşımacılar basın açıklaması yaparak duruma tepki göstermişti. Taşımacılar bugün konu hakkında belediye önünde yeni bir esnaf temsilcileri ve araçlarıyla Belediyenin önünde eylem yapacaklarını duyurdu. Esnaf her ne kadar yetersiz bulsa da zamla birlikte Tekirdağ’da ulaşım ücretleri Ankara ve İstanbul’la yarışır seviyelere geldi. Tekirdağ’da ulaşıma yapılan zam memur ve emekli zammından fazla Tekirdağ Büyükşehir Belediyesi Ulaşım Koordinasyon Merkezi’nin 21 Şubat’ta aldığı kararla birlikte Tekirdağ’da ulaşım ücretlerine yüzde 25 zam geldi. Gelen zamla birlikte Tekirdağ’da ulaşım ücretleri indi-bindi sivil ücreti 20 liradan 25 liraya yükselmiş, hâlihazırda 13 lira olan öğrenci ücretine zam yapılmamıştı. Zam talepleri yüzde 60 olan Tekirdağ Şoförler ve Otomobilciler Federasyonu bu kararı tepkiyle karşılamış ve konu üzerine basın açıklamasında bulunmuşlardı. Taşımacılar yaptığı açıklamayla 12 Mart Çarşamba günü Belediye önünde yeni bir eylem yapacaklarını duyurdu. Büyükşehir tarafından yapılan yüzde 25’lik zam, 2025 yılında yapılan memur ve emekli zammının neredeyse oransal olarak iki katı oldu. Bu yılın başında emekliye yüzde 11,54, emeklilerin ise yüzde 15,75 zam yapılmıştı. Diğer Büyükşehirler arasında Tekirdağ ulaşım ücretlerinde dördüncü sırada Tekirdağ Büyükşehir yapılan zammın ardından diğer Büyükşehir arasında ücret tarifesi bakımından üst sıralarda yer alıyor. Yapılan araştırmalara göre en yüksek tarife 27 lira tam ücret bedeliyle Antalya’da, en düşük tarife ise 13,5 lira tam ücret bedeliyle Kahramanmaraş’ta. Tekirdağ ise 30 büyükşehir arasında dördüncü sırada. İşte büyükşehirlerde ulaşım tarifeleri: Büyükşehir Tam Ücret Öğrenci/indirimli Veri kaynağı Antalya 27 12 https://www.hurriyet.com.tr/gundem/antalyada-ulasim-ucretlerine-zam-geldi-42677885 İstanbul 27 13,18 https://www.cnnturk.com/ekonomi/istanbul-toplu-ulasim-ucret-tarifesi-2025-ogrenci-tam-aylik-iett-metro-metrobus-marmaray-ne-kadar-kac-tl-basiyor-1780053 Ankara 26 13 https://www.aa.com.tr/tr/gundem/baskentte-toplu-ulasim-ucretlerine-zam-yapildi/3480719 Tekirdağ 25 13 Adana 24,5 14 https://www.adanahabermerkezi.com/adanada-toplu-tasimaya-zam-geldi-25-bekliyorduk-30-tl-oldu Kocaeli 23 13,5 https://www.sabah.com.tr/kocaeli/2025/02/06/kocaelide-sehirici-ulasim-ucretlerine-yuzde-35-zam-iste-yeni-tarifeler Muğla 23 12,5 https://www.milasonder.com/guncel/ulasim-ucretlerine-zam-yapildi/63397 Trabzon 23 17 https://www.haber61.net/trabzon/trabzonda-dolmus-ve-belediye-otobusu-ucretlerine-zam-iste-yeni-fiyatlar-h580613.html Denizli 22 17 https://www.denizli24haber.com/denizli/denizlide-otobus-ve-dolmus-fiyatlarina-dev-zam/63428 Ordu 22 13,48 https://www.netordu.com/orduda-toplu-ulasima-korkunc-zam Mersin 21,5 10 https://ulasim.mersin.bel.tr/ulasimucretleri.php Gaziantep 21 13,5 https://www.memohaber.com/haber/gaziantepte-toplu-tasimaya-zam-geldi-67460 İzmir 20,7 8,88 https://www.evrensel.net/haber/532635/izmirde-toplu-ulasima-yuzde-14-zam Bursa 20 5 https://www.baskagazete.com/haber/bursa-da-ulasima-yuzde-68-zam-geldi-126806.html Aydın 20 13 https://www.yenikiroba.com/aydinda-ozel-halk-otobusculeri-zam-istiyor Eskişehir 20 10 https://www.eskisehirhaberajansi.com/eskisehirde-tam-20-ogrenci-10-lira Hatay 20 https://www.cemregazetesi.com/toplu-tasima-ucretlerine-zam-yapildi Kayseri 20 11 https://www.kayseriolay.com/kayseri-ilcelerinde-ulasima-ne-kadar-zam-geldi-bilet-fiyatlari-ne-oldu-kayseri-haberleri/137609/ Manisa 20 13,25 https://www.dunya.com/gundem/manisada-toplu-tasimaya-yuzde-40-zam-haberi-734916 Sakarya 20 17,50 https://www.halk54.com/ozel-halk-otobusleri-de-zamlandi-iste-ilce-ilce-yeni-fiyat-tarifeleri Samsun 19,5 12,5 https://www.tgrthaber.com/ekonomi/samsunda-toplu-ulasima-zam-tramvay-otobus-taksi-ve-minibus-ucretleri-ne-kadar-2995023 Erzurum 18 13 https://amidahaber.com/diyarbakir/diyarbakirda-ulasima-yuzde-50-zam-talebi-ortalik-karisti-210176h Konya 17,5 6,75 https://www.merhabahaber.com/konyada-toplu-ulasima-yuzde-35-zam-iste-yeni-fiyat-tarifesi-1901656h.htm Şanlıurfa 17,5 10 https://www.ajansurfa.com/haber/23702559/sanliurfada-ulasima-yuzde-25-zam-geldi Van 17 10 https://www.vanpostasigazetesi.com/haber/vanda_ulasima_zam_soku_toplu_tasimada_yuzde_25_fiyat_artisi_basladi_-329536.html Balıkesir 15 9 https://www.balikesirim.net/balikesirde-sehir-ici-tasima-ucretleri-zamlandi Diyarbakır 15 8 https://amidahaber.com/diyarbakir/diyarbakirda-ulasima-yuzde-50-zam-talebi-ortalik-karisti-210176h Malatya 14 9 https://malatyahaber.com/haber/toplu-tasima-zammina-tepki-yuzde-170-zam-olur-mu Mardin, 14 9 https://artigercek.com/guncel/mardinde-ulasima-yuzde-40-zam-tam-bilet-14-lira-ogrenci-9-lira-306655h Kahramanmaraş 13,5 7,5 https://www.marasmanset.com/kahramanmarasta-toplu-tasima-ucretlerine-zam-geldi Kart kullanım ücreti farklı olan illerde, kart kullanım bedeli esas alınmıştır
- Akarsuları olmayan bir kent: Tekirdağ
Tekirdağ son günlerde içinde bulunduğu su kriziyle gündemde. Bu kriz gelecek günlerde daha da çok konuşulacak gibi duruyor. Tekirdağ'ın bu sebebinin başlıca nedenleri mevcut. Bunlar arasında belki de en önemlisi Tekirdağ'da bir akarsuyun olmayışı. Tekirdağ'ın en bilindik akarsuyu: Ergene çayı Her ne kadar tarımsal üretimiyle öne çıksa da Tekirdağ akarsu yoksunu bir kent olarak öne çıkıyor. Büyük bir akarsuya sahip olmayan Tekirdağ Trakyanın büyük akarsularının kollarına ev sahipliği yapalibiliyor. Tekirdağ'da en çok bilinen akarsu Ergene çayı ise, Kırklarelin'den süzülüyor, Saray ilçesinden geçiyor ve Muratlı'ya çok az uğrayıp Tekirdağ'ı terk ediyor. Tekirdağ'daki diğer çaylar ise, Çorlu çayı, Karıştıran Çayı, Hayrabolu çayı Ergene ile birleşiyor ve şehri terk ediyor. Araplıdere ve Değirmendere ise Marmaraya'ya dökülüyor. Bütün akrsularının toplamı Kızılırmak'ın yarısı, Fırat'ın beşte biri kadar Tekirdağ'ın içinde bulunduğu akarsu yoksunluğunu veriler gözler önüne seriyor. AFAD İl Afet Risk Azaltma Planı verilerine göre Tekirdağ'dan geçen tüm akarsuların toplam uzunluğu 562,1 km. Bu akarsuların Tekirdağ il sınırlarındaki uzunluğu ise toplam 419,1 km. Tekirdağ'dan geçen akrsuların toplamı tek başına Kızılırmak nehrinin yarısı, Fırat nehrinin ise beşte biri kadar. Akarsu Toplam Uzunluğu (km) İl sınırları içindeki uzunluğu (km) Kolu olduğu Akarsu Ergene Nehri 220 85 Meriç Hayrabolu Deresi 55 55 Ergene Nehri Çorlu Suyu 85 85 Ergene Nehri Beşiktepe Deresi 92,8 92,8 Ergene Nehri Koca Dere (Çokal) 52 44 Koca Dere Seymen Dere (Karaevli) 16,5 16,5 Seymen Dere Hoşköy Deresi 14,6 14,6 Hoşköy Deresi Kayı Deresi 12,9 12,9 Kayı Deresi Gazioğlu Deresi 13,3 13,3 Gazioğlu Deresi Tekirdağ akarsuları az, akarsular sulama için yetersiz Veriler başka çarpıcı sonuçları da ortaya koyuyor. Tekiradağ'da deniz ve kapalı havzalar için yüzey akışa geçen su miktarı ise yalnızca yüzde 15 olarak kaydedildi. Bu veriler Tekirdağ'da sulama için kullanılacak su miktarının da oldukça az olduğunu gözler önüne seriyor.
- Yağış az, yüzey suyu az… Tekirdağ için kapıdaki tehlike: Su Krizi
Tekirdağ için su krizi en büyük tehlike. Yüzey suyu yetersiz olsan kentte son iki senedir yağışlar da büyük oranda azalıyor. Tekirdağ su kriziyle çok yakında yüzleşmek zorunda kalabilir. Ordanburadan.com Dünyada ve Türkiye’de su krizi kapıda. Gıda üretiminden temizliğe yaşamın temel kaynağı su. İnsanlığın kullanabileceği göl, ırmak vb. tatlı su kaynakları ise yalnızca yüzde 0,3. Kısıtlı kaynaklara karşın insanlığın su tüketimi her geçen gün artıyor. Veriler ise geleceğe ilişkin iyi bir senaryo çizmiyor. Verilere göre, gıda üretimi için kullanılan su talebi 2035 yılına kadar yüzde 35 artarken, 2050 yılına kadar suya olan talep ise yüzde 55 artış gösterecek. Bu koşullarda su kaynaklarının doğru kullanımı önemini giderek arttırıyor. Tekirdağ’da yağışlar her geçen yıl azalıyor... Tekirdağ için su krizi kapıda Su kriziyle karşı karşıya olan Tekirdağ’ın aldığı yağış her geçen gün azalıyor. 2023 yılında su yağış verilerine göre Tekirdağ’da yağışlar yüzde 40’a varan azalma gösterdi. 2024 yılında ise Tekirdağ’ın aldığı yağışlar yüzde 23 oranında azaldı. Verilere göre her geçen yıl aldığı yağışın giderek azaldığı Tekirdağ’da 2023 yılında 100 gün olana yağışlı gün sayısı 2024 yılında 77 güne kadar geriledi. Tekirdağ’da yağış istatistiklerinin geldiği nokta göz korkutucu. 2023 yılı verilerine Türkiye’de en az yağışın meydana gelen şehir olan Tekirdağ, 2023 yılında son 62 yılın en düşük yağışını almıştı. 2024 yılında ise Tekirdağ’ın aldığı yağış daha da azaldı. Tekirdağ 2024 yılında yağışlı geçirdiği 77 günün 63’ünde 10 mm’den düşük yağış aldı. 12 gün 10-25 mm arasında yağış alan Tekirdağ sadece 2 gün 25-50 mm arasında yağış alabildi. 2024 yılında yaşanan sonbahar yağışlarında Tekirdağ yüzde 60’ın üzerinde azalma gösterdi. Tekirdağ’da yağış konusunda azalan bu gerilemeyle ilin yağış rejimi birlikte halen mevsimsel yağışlar kategorisi içerisinde bulunsa da düzensiz yağış rejimi sınırına dayandı. Yüzey suyu kullanımı en düşük olan kent: Tekirdağ Tekirdağ’ın yüzey suyu kullanımı kentin su krizi konusunda içinde bulunduğu durumu gözler önüne seriyor. Türkiye’de bulunan büyükşehirler arasında yüzey suyu kullanımı en düşük olan kent Tekirdağ olarak kayıtlara geçti. Yayınlanan “30 Büyükşehir Belediyesi Su Kaynakları Dağılım İstatistikleri”ne göre dört sene önce yüzey suyu kullanımında 30 Büyükşehir arasında 28. sırada olan Tekirdağ son verilere göre son sıraya geriledi. Veriler, sağlanan suyun yalnızca yüzde 11’inin yüzey suyundan sağlayabilen Tekirdağ’ın su krizine ne kadar hızlı yaklaştığını bir kez daha ortaya koydu. Son yıllarda bu konunun önemine ve bu konu üzerinde önlem alınması gerektiğine sıkça vurgu yapan Tekirdağ Büyükşehir Belediye Başkanı Candan Yüceer’in açıklamalarına göre Tekirdağ’da kuyu suyu kullanımı da eskisi kadar kolay değil. Başkan Yüceer, Tekirdağ’da sürdürülen kuyu çalışmalarında su bulma mesafesinin 500 metreye kadar derinleştiğini sıkça dile getiriyor. Nüfus artıyor, tarımsal alanlar artıyor: Tekirdağ’da su krizi büyüyor Dünya üzerindeki tüm tatlı su kaynaklarının yüzde 70’i tarımsal üretimde kullanılıyor. Tekirdağ’ın su ihtiyacı ise giderek artıyor. Her geçen yıl nüfusu artan bir şehir olan Tekirdağ 2024 yılında Türkiye’de nüfusu en çok artan kent oldu. TÜİK verilerine göre Tekirdağ’ın nüfusu 20 bin 103 artarak, 1 milyon 187 bin 162’ye yükseldi. Bir önceki sene ise bu yükseliş 24 bin 908 kişi olarak kayıtlara geçmişti. Verilere göre Tekirdağ son iki yılda Hayrabolu’nun bir buçuk katı kadar nüfusunu arttırdı. Artan nüfusla birlikte hem su ihtiyacı hem de su tüketimi Tekirdağ’da giderek artıyor. Nüfus artışının yanı sıra, Tekirdağ tarım alanları giderek artan bir şehir olarak kayıtlara geçiyor. TÜİK verilerine göre beş yıl önce 3 milyon 927 bin dekar olan tarım alanı geçtiğimiz yıl 4 milyon 32 bin dekara yükseldi. Bütün dünyada atlı su kaynaklarının yüzde 70’i tarımsal üretimde kullanılıyor. Su envanteri ve yağış konusunda her geçen gün gerileme yaşayan Tekirdağ’ın su krizi giderek artıyor.
- BÜYÜKŞEHİR, MERA İYİLEŞTİRME VE YÖNETİMİ PROJESİYLE ÜRETİCİYE DESTEK OLUYOR
Tekirdağ Büyükşehir Belediyesi, kentteki tarım ve hayvancılık potansiyelini artırmak ve verimliliği düşük olan meraları daha sağlıklı hale getirmek amacıyla başlattığı Mera İyileştirme ve Yönetimi Projesi çerçevesinde Bıyıkali Mahallesi'nde Gübre Atım Programı düzenledi. Açılış konuşmasını yapan Bıyıkali Mahallesi Muhtarı Ömer Ogün Örnek, projenin kendileri için büyük önem taşıdığını belirterek Tekirdağ Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Candan Yüceer’e teşekkür etti. Tarımsal Hizmetler Dairesi Başkanı Ulaş Ay ise proje hakkında teknik bilgileri paylaştı. Mera İyileştirme ve Yönetimi Projesi, Tekirdağ Büyükşehir Belediyesi'nin, kırsal mahallelerdeki meraların daha verimli kullanılmasını sağlamak amacıyla son 10 yıldır uyguladığı büyük projelerden biridir. Projenin ana hedeflerinden biri, aşırı otlatma nedeniyle verimliliği düşen meralarda otlatma yasağının uygulanarak verimin artırılmasıdır. MERALARDA VERİMİN 4 KATINA ÇIKARILMASI AMAÇLANIYOR Verimliliği düşük meraların ot verimini artırmak amacıyla 2025 yılında 11 yeni mahalle proje kapsamına alındı. Bu mahallelerin 3.650 dekar merasına toplamda 73.000 kg kompoze gübre uygulanacak. Mahallelerin seçiminde hayvan sayısı, mera alanı ve otlatma yasağına uyum gibi kriterler dikkate alındı. 2015’ten itibaren proje kapsamında 125.645 dekar mera ıslah edilerek, verimliliği düşük alanlarda ot veriminin 50 kilograma kadar düşen alanlar için hedeflenen 200 kilogram seviyesine çıkarılması planlanıyor. Bu sayede hayvancılık yapan işletmeler, kaba yem ihtiyaçlarının büyük kısmını meralardan karşılayacak. 37.693 TON KABA YEM ELDE EDİLDİĞİ TAHMİN EDİLİYOR Projeye, 159 mahallede uygulanmış ve 283.238 dekar mera alanı iyileştirilmiştir. Bu alanın 125.645 dekarına gübre uygulanarak, yaklaşık 37.693 ton kaba yem elde edilmesi bekleniyor. Bu, Tekirdağ’ın kaliteli kaba yem ihtiyacını karşılamak için büyük bir adım. BAŞKAN YÜCEER: “DESTEĞİMİZİ ÜÇ BUÇUK KAT ARTIRDIK ” Bıyıkali Mahallesi’nde yapılan gübre atım programında konuşan Tekirdağ Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Candan Yüceer, projenin Türkiye'nin en büyük projelerinden biri olduğunu belirterek, “Sizler toprağa can veriyorsunuz. Üretmek zorundayız, bu ülkenin geleceği üretimde, tarımda ve hayvancılıkta” dedi. Başkan Yüceer, üretim maliyetlerinin arttığı bu dönemde desteklerin artırılmasının bir zorunluluk olduğunu vurgulayarak, göreve geldikleri günden itibaren üreticilere sağlanan desteğin üç buçuk kat arttığını söyledi. ÜRETİCİLERE CAN SUYU OLMAK İÇİN DESTEKLER SÜRECEK Gübre desteği dışında, Başkan Yüceer, karma yem projeleri, fidan dağıtımları, kadın üreticilere yönelik ekipman destekleri gibi pek çok farklı destek sunduklarını belirtti. Ayrıca, Gıda ve Tarım A.Ş.'yi kurarak, üreticilerin ürünlerini doğru pazarlara ulaştırmak için çalışmalar yaptıklarını ifade etti. İlk halk marketinin Süleymanpaşa’da açılacağını ve burada Tekirdağlı kadın üreticilerin ürünlerinin satışa sunulacağını müjdeledi. DESTEKLERİMİZ DEVAM EDECEK Başkan Yüceer, Tekirdağ’ın bereketli topraklarına dikkat çekerek, bu topraklardan daha fazla verim elde edilmesi için desteklerini artırarak sürdüreceklerini söyledi. Ayrıca, tarım ve hayvancılığın güçlendirilmesi için ellerinden geleni yapacaklarını belirtti. İLHAMI ÖZCAN AYGUN’UN DESTEK MESAJI Törene katılan Tekirdağ Milletvekili İlhami Özcan Aygun, üreticilerin desteklenmesinin önemine değinerek, Tekirdağ Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Candan Yüceer’e teşekkür etti. Konuşmaların ardından, Tekirdağ Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Candan Yüceer ve beraberindeki heyet üreticilere gübre dağıtımı gerçekleştirdi. Başkan Yüceer, traktöre binerek merada ilk gübreyi attı.
- Sporun Nesiller Arası Gücü: LeBron ve Bronny James'ten Baba-Oğul ve Anne-Kız Saha Hikayelerine
Spor dünyasında aile bağlarının güçlü olduğu anlar, izleyiciler için her zaman büyüleyici ve duygusal olmuştur. Özellikle baba-oğul veya anne-kız olarak aynı sahada yer almak, sadece sporcuların değil, bu başarıyı izleyen herkesin kalbinde derin izler bırakır. Son olarak LeBron James ve oğlu Bronny James'in birlikte sahaya çıkarak NBA tarihine geçmesi, bu tür anların ne kadar nadir ve özel olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi. LeBron’un yıllarca hayalini kurduğu bu an, basketbolseverlerin hafızalarına kazınırken, spor dünyasında baba-oğul ve anne-kız örneklerinin yerini de yeniden gündeme getirdi. Her spor dalında, nesilden nesile aktarılan yetenek ve tutkunun sahaya yansıdığı bu unutulmaz anlara gelin daha yakından bakalım. Baba-Oğul İkilileri: Nesiller Boyu Süren Miras, Sporun Nesiller Arası Gücü Baba-oğul olarak aynı sahada yer almak, spor dünyasında nadir görülen, ancak her gerçekleştiğinde iz bırakan bir başarıdır. LeBron ve Bronny James’in birlikte sahaya çıkması, sadece basketbol dünyasında değil, genel olarak spor tarihinde bir dönüm noktası olarak kabul edildi. Bu tür anlar, bir ailenin nesiller boyu süren spor mirasını gözler önüne serer. Ken Griffey Sr. ve Jr.'ın beyzbol sahasındaki unutulmaz performanslarından Gordie ve Mark Howe'un buz hokeyindeki tarihi başarılarına kadar, baba-oğul olarak sahada yer almak, yalnızca bireysel başarıları değil, aynı zamanda aile bağlarını ve sporun kuşaklar boyunca taşıdığı gücü simgeler. Sporun Nesiller Arası Gücüne bazı örnekler sizlerle. 1. Ken Griffey Sr. ve Ken Griffey Jr. (Beyzbol) Ken Griffey Sr. ve oğlu Ken Griffey Jr., Major League Baseball'da (MLB) birlikte oynayan ilk baba-oğul ikilisi oldular. 1990'da Seattle Mariners'ta birlikte oynadılar. Birlikte sahaya çıktıkları bir maçta arka arkaya home run yapmaları, tarihe geçen bir anı oldu. Bu, baba-oğul olarak sporda birlikte mücadele eden en ünlü örneklerden biridir. 2. Gordie Howe ve Mark Howe (Buz Hokeyi) Buz hokeyinin efsane isimlerinden Gordie Howe, oğlu Mark Howe ile birlikte 1979'da Hartford Whalers takımında aynı sezonda oynadı. Gordie Howe, kariyerinin sonuna yaklaşmışken oğlu Mark profesyonel buz hokeyine yeni adım atmıştı. Howe ailesi, National Hockey League (NHL) tarihinin en ikonik baba-oğul ikililerinden biri olarak kabul edilir. 3. Dale Earnhardt Sr. ve Dale Earnhardt Jr. (NASCAR) NASCAR yarış dünyasında Dale Earnhardt Sr. ve Dale Earnhardt Jr., hem baba hem de oğul olarak büyük başarılar elde etti. Birlikte aynı yarışlara katıldılar ve her ikisi de NASCAR tarihinin en başarılı isimleri arasında yer aldı. Özellikle baba Earnhardt’ın ölümünden sonra, Dale Jr.'ın başarısı ve mirası daha da önemli hale geldi. 4. Bobby ve Barry Bonds (Beyzbol) Bobby Bonds ve oğlu Barry Bonds, her ikisi de MLB'de önemli kariyerlere sahipti. Ancak birlikte aynı takımda oynamasalar da, Barry Bonds’un kariyerinde babasının büyük bir etkisi vardı. Bobby Bonds, oğlu Barry'yi MLB’ye hazırlayan isimlerden biri olarak bilinir. Barry Bonds, MLB tarihinin en büyük oyuncularından biri oldu. 5. Archie ve Peyton/Eli Manning (Amerikan Futbolu) Amerikan futbolu dünyasında, Manning ailesi öne çıkan bir başka örnek. Baba Archie Manning, NFL’de uzun yıllar oynamış bir quarterback idi. İki oğlu Peyton ve Eli Manning de kendi başlarına NFL’de efsaneleşti. Aynı takımda oynamasalar da, Amerikan futbolunda baba-oğul mirasının en güçlü temsilcilerinden biri oldular. 6. Keke ve Nico Rosberg (Formula 1) Formula 1'de Keke Rosberg ve oğlu Nico Rosberg, her ikisi de dünya şampiyonluğu yaşamışlardır. Keke Rosberg, 1982'de Formula 1 Dünya Şampiyonu oldu. Oğlu Nico Rosberg ise 2016'da Mercedes ile aynı başarıyı yakaladı. Baba-oğul olarak aynı yarış sezonunda mücadele etmeseler de, her ikisi de Formula 1 dünyasında kendi dönemlerinde zirveye çıkmışlardır. Anne-Kız İkilileri: Sporda Güçlü Bir Bağ Anne-kız olarak aynı sahada ya da aynı spor dalında mücadele etmek, spor dünyasında daha nadir görülse de, her gerçekleştiğinde büyük bir hayranlık uyandırır. Kadın sporlarının gelişmesiyle birlikte, annelerin spor sevgilerini kızlarına aktardığı ve birlikte mücadele ettikleri örnekler de artmaya başladı. İster artistik buz pateni gibi estetik ve teknik bir spor, ister yüzme veya atletizm gibi fiziksel gücün ön planda olduğu alanlar olsun, bu anne-kız ikilileri, sporda aile bağlarının gücünü gösteriyor. Irina ve Ksenia Titarenko’nun buz pateni gösterilerindeki birlikteliklerinden, Margaret ve Kathleen Murphy’nin yüzme havuzundaki ortak başarılarına kadar, bu özel anlar, sporun nesiller boyunca süregelen etkisini bir kez daha kanıtlıyor. 1. Irina ve Ksenia Titarenko (Artistik Buz Pateni) Irina Titarenko ve kızı Ksenia, artistik buz pateni dünyasında birlikte antrenman yaparak ve bazı gösterilerde birlikte performans sergileyerek dikkat çektiler. Her ne kadar ikili profesyonel olarak yarışmalarda aynı anda yer almasa da, buz pateni gösterilerinde ve artistik buz pateni gösterilerinde birlikte performans sergileyen nadir anne-kız örneklerinden biri oldular. 2. Yanet Bermoy ve Yordanis Arencibia (Judo) Küba'nın judo dünyasındaki efsanevi isimlerinden biri olan Yanet Bermoy, kızının da judo kariyerinde büyük bir etkisi olan bir anne olarak öne çıkıyor. Yanet, dünya çapında judo turnuvalarında birçok başarıya imza atarken, kızı Yordanis de bu alanda yeteneklerini geliştirdi ve ulusal çapta yarışmalara katıldı. Aynı turnuvalarda yer almış olsalar da, profesyonel anlamda aynı maça çıkmadılar. 3. Margaret ve Kathleen Murphy (Yüzme) Avustralya’da yüzme sporunda Margaret Murphy, yüzme kariyerinde başarılı bir anne olarak öne çıkarken, kızı Kathleen de annesinin izinden giderek profesyonel yüzücü oldu. Antrenmanlarda ve bazı özel yarışmalarda aynı etkinliklerde yer almışlardır. Fakat olimpiyatlar ya da büyük uluslararası turnuvalarda aynı anda yarışmamışlardır. 4. Lisa Leslie ve Lauren Leslie (Basketbol) WNBA efsanesi Lisa Leslie, kızının basketbol kariyerinde büyük bir rol oynayan bir anne olarak bilinir. Lisa Leslie, profesyonel kariyerinde basketbol dünyasında kadınlar arasında öncü bir figürdür ve kızı Lauren Leslie de annesinin izinden gitmektedir. İkili henüz profesyonel olarak aynı sahada yer almamış olsa da, Lisa Leslie’nin antrenmanlar ve gelişim sürecinde büyük bir rol oynadığı biliniyor. 5. Sally ve Sarah Kipyego (Atletizm) Kenya’nın atletizm dünyasında öne çıkan isimlerden Sally ve kızı Sarah Kipyego, aynı etkinliklerde yarışmış olmasalar da, annesi Sally’nin rehberliğinde Sarah uluslararası yarışmalarda büyük başarılar elde etmiştir. Atletizm dünyasında özellikle uzun mesafe koşularında yetenekli olan bu anne-kız, birlikte antrenman yapmış ve çeşitli yarışmalarda aynı etkinliklerde yer almışlardır. Anne-kız sporcuların aynı anda bir spor dalında birlikte mücadele etmeleri, baba-oğul örnekleri kadar yaygın olmamakla birlikte, kadın sporlarının gelişmesiyle birlikte ileride daha fazla örneğin görülmesi muhtemeldir. Şu ana kadar kadın sporcuların bu şekilde aynı anda sahada yer aldığı çok az örnek olsa da, kadın sporlarına olan ilginin artmasıyla birlikte bu tür hikayeler daha yaygın hale gelebilir.
- Dubai Çikolatası Nedir? Neden Bu Kadar Popüler?
Son yıllarda, dünya genelinde birçok tatlı severin ilgisini çeken bir tat var: Dubai çikolatası . Peki Dubai Çikolatası nedir? Bu özel çikolata, sadece lezzetiyle değil, lüks ve zarafet sembolü olarak da dikkat çekiyor. Ancak Dubai çikolatası tam olarak nedir ve nasıl bu kadar popüler hale geldi? Dubai Çikolatasının Tarihi, Dubai Çikolatası Nedir? Dubai, birçok kültürün buluştuğu ve lüksün simgesi haline gelen bir şehir. Çikolatanın tarihi ise Avrupa kökenli olmasına rağmen, Dubai çikolatasının öne çıkışı son birkaç on yıl içinde gerçekleşti. Meşhur Dubai çikolatası, başlangıçta şehrin lüks otellerinde ve butiklerindeki özel sunumlarla tanıtıldı. Kaliteli kakao çekirdekleriyle hazırlanan ve Dubai'nin eşsiz baharatlarıyla tatlandırılan bu çikolatalar, kısa sürede hem yerel halkın hem de turistlerin gözdesi haline geldi. Neden Bu Kadar Popüler? Dubai çikolatasının bu kadar popüler olmasının en büyük sebeplerinden biri, şehrin lüks yaşam tarzıyla birleşen yüksek kalite standartlarıdır. Gerçek Dubai çikolatası, genellikle el yapımı olup, zengin kakao oranıyla bilinir. Dubai’nin yerel tatlarıyla harmanlanan özel aromalar, çikolatalara kendine has bir lezzet katıyor. Çikolatanın sunumu da ayrı bir dikkat çeken nokta; altın kaplamalarla süslenmiş ambalajlar, Dubai çikolatasının lüks imajını daha da güçlendiriyor. Bir diğer sebep ise çikolatanın hediyelik olarak ideal olmasıdır. Dubai’yi ziyaret eden turistler, şehrin lüks ruhunu yanlarında götürebilecekleri bir şey ararken, bu özel çikolataları tercih ediyorlar. Çikolatanın şık kutularda sunulması, özel günler için mükemmel bir hediye seçeneği olmasını sağlıyor. Dubai Çikolatası Fiyatı ve Satış Noktaları Elbette ki bu kadar özel ve lüks bir çikolatanın fiyatı da merak konusu. Dubai çikolatası fiyat aralığı, çikolatanın markasına, içeriğine ve ambalajına göre değişiklik gösterebiliyor. Altın kaplamalı ya da el yapımı özel çikolatalar, diğerlerine göre daha pahalı olabilir. Fiyatlar genellikle gramajına göre hesaplanıyor ve lüks bir ürün olduğu için, standart çikolatalara göre daha yüksek rakamlarla karşılaşabilirsiniz. Peki, Dubai çikolatası nerede satılıyor ? Öncelikle bu çikolataları Dubai'deki lüks çikolata butiklerinden ve otellerin özel mağazalarından bulabilirsiniz. Online alışveriş sitelerinde de orijinal Dubai çikolatası satan çeşitli mağazalar mevcut. Dünyanın farklı yerlerinde de bu çikolataları bulmak mümkün; bazı gurme marketlerde ve duty-free mağazalarında satışta olabilir. Orijinal Dubai Çikolatasını Nasıl Tanırsınız? Orijinal Dubai çikolatası , kaliteli kakao çekirdeklerinden yapılır ve üretiminde en üst düzeyde titizlik gösterilir. Eğer gerçek bir Dubai çikolatası almayı düşünüyorsanız, öncelikle markaya dikkat etmelisiniz. Tanınmış çikolata üreticileri, ürünlerinin üzerinde genellikle kendi logolarını ve kalite sertifikalarını bulundurur. Ambalajın şıklığı da bir ipucu olabilir; gerçek Dubai çikolatası lüks ambalajlarda sunuluyor ve çoğu zaman altın kaplama detaylarla süsleniyor. Hangi Marketlerde Dubai Çikolatası Var? Dubai çikolatasını bulabileceğiniz yerler sınırlı olsa da, bazı özel marketlerde ve gurme mağazalarda bu çikolataları bulmanız mümkün. Özellikle büyük şehirlerde ve lüks tüketim ürünleri satan marketlerde, Dubai çikolatası hangi marketlerde var sorusunun yanıtını bulabilirsiniz. Online alışveriş siteleri, dünyanın dört bir yanına bu lüks çikolatayı gönderme imkanı sunuyor. Online sipariş vererek evinizin rahatlığında Dubai çikolatasının tadını çıkarabilirsiniz. Dubai çikolatası nedir sorusuna verilecek en iyi yanıt, bu çikolatanın sadece bir lezzet değil, aynı zamanda bir yaşam tarzı olduğudur. Lüks, kalite ve şıklığın buluştuğu bu özel çikolatalar, hem tatlı severler hem de hediyelik arayanlar için ideal bir seçenek. Kalitesi ve özel aromalarıyla öne çıkan meşhur Dubai çikolatası, dünya genelinde popülerliğini artırmaya devam ediyor.